Ayazma Karadeniz Pide
@oncekahvem ‘i takip edenler bilir ki lüks bir Fransız restoranından tarihi bir esnaf lokantasına, sanayi bölgesindeki et lokantasından lahmacuncuya kadar işini hakkıyla yapan ve belirli bir konsepte sahip özel mekânları büyük bir zevkle dener, değerlendirir ve sizlerle paylaşırım.
Ayazma Pide de bu keşiflerimden biri. Karadeniz insanının yoğun iş gücünü temiz havasıyla tolere ettiği bir “yağlı” yeme alışkanlığı mevcut. Bu da şüphesiz mutfaklarına yansıyor. Özellikle pidelerini ve muhlamalarını, yüksek oksijende gelişen besili hayvanlarının yağlarıyla fazlasıyla şenlendiriyorlar. Öyle ki bu yağ, bölge insanı olmayana genelde ağır geliyor.
Ayazma Pide de bu kültürü Ankara’ya “uyarlayan”, Mesnevi Sokağı’nda büyükçe bir köşeyi kapmış bir Karadeniz pidecisi. Merkezi konumuna rağmen Kızılay, Tunalı ve GOP misali; bölge sakini olmayan insanlara kolay kolay rastlayamayacağınız, turistik amaçlardan çok yaşam alanı bölgesi olarak geçen Ayrancı’da, bölge dışındakilerin dikkatini çekmeyebilecek ve bu nedenle gözden kaçabilecek bir işletme.
İlk paragrafta da belirttiğim “Karadeniz yemek kültürünü Ankara’ya uyarlamak” olayını biraz açmak gerekirse; Ayazma Pide’de -sahibinin anlattığına göre- Karadeniz’de kullanılan yağın ve İmansız peynirinin yarısından bile azını kullanıyorlar bizim gibi alışkın olmayan müşteriler için. Zira Karadeniz usulünde damla damla akan yağ ve %100 oranda İmansız peyniriyle hazırlanan pideler alışkın olmayanların midesini epey yakıyormuş.
Görece az yağ kullanma ve has İmansız peynirini Trabzon kaşarıyla seyreltmelerine rağmen ürünlerinin bazı Ankaralılara ağır geldiğini de ekliyorlar.
Genel anlamda özellikle paket servis çalışan bu mekânda pideler -net 205 gram hamuruyla- epey doyurucu. Zaten hamurun kıvamlı olmasının sebebi de fazla koyulan iç malzemenin ağırlığına dayanabilmesi. Fiyatlar da iç malzeme ve hamur oranına göre normal. Zira içine et giren 205g hamurlu bir pidenin 20₺ aşağısına satılması 2019 itibariyle pek gerçekçi olmazdı. O nedenle buradaki kıymalı pidenin 22,5₺lik fiyatı normal karşılanabilir.
Farklı ve kıvamlı bir pide lezzeti için Ayazma’ya uğramanızı ve favorilerden olan Samsun Kıymalı, benim yediğim “Trabzon Harman”, “Ustanın Karışığı” ve özelikle yaz aylarında “Beğendili” pideyi denemenizi öneririm.
UN Bakery(Ayrancı)
UN Bakery, sakin bir ara sokakta konumlanan butik bir kafe. Basit fakat yeterli bir menüyle fluffy pankek(epey yumuşak ve büyük), ekmek üstü, çorba, salata, 3 çeşit kahve, 2 çeşit çay ve çeşitli günlük tatlılar sunan UN’da seçim yapmak hem zor hem de kolay. Az çeşit olması seçimi kolaylaştırırken her ürünün ayrı lezzetli olması seçimi zorlaştırıyor.
Şu sıralar pek popüler olan San Sebastian Cheesecake -bir diğer adıyla yanık cheesecake’i- ilk kez burada denedim. Genel anlamda -başta kazandibi olmak üzere- ülkemizde bu kadar farklı yerel lezzet varken epey tutmasına şaştığım ve bu nedenle ısrarla denememek için direndiğim San Sebastian’ın genel olarak onu gastronomik bir şahaneye dönüştürecek ekstra bir özelliği olmadığını düşünüyorum. Bununla birlikte, akışkan kıvamı ve dengeli lezzetiyle anlam kazanan ürünün kıvamının tutturulmasının zorluğunu da takdir ediyorum. İşte tam bu noktada o kıvamı yakalamasıyla UN Bakery işinin hakkını vermiş.
Ankara’da San Sebastian yenilebilecek sınırlı mekânlardan biri olan UN Bakery’yi kafe yahut kahvaltı konseptiyle tercih edebilirsiniz.
ODTÜ, Ankara ve İzmir’de mekân keşfi, menüleri ve yorumları için
Instagram:@oncekahvem