Ana SayfaÖne ÇıkanlarBir Yolculuk, Bir Durak: 20'li Yaşlar

Bir Yolculuk, Bir Durak: 20’li Yaşlar

Geçmişin gölgesinde, geleceğin belirsizliğinde sıkışmış yirmili yaşların…Yıllardır her yeni yaşında bir kez daha “en iyi yılım” diye bekleyerek yerinde saydığın; 20, 21, 22, 23. Bir adım atmaya yaklaştığında seni yutan deneyimler ve “yeni” olana duyduğun tarif edilemez heyecan. Kaç defadır evinin ya da yurdunun yolunda kendinle olan hesaplaşmaların? Kaçmak isteyip dokunamadıkların, yapmak isteyip de kabuğuna çekildiklerin… Birkaç sene sonrasını görmeye çalışırken kaç defadır bugünü kaçırdığın? Kaç kış geçti kendinle kalmadığın? Peki nedendir bu yorgunluğun?

20’li yaşlarının ya başında ya da yaklaşırken girdiğimiz üniversite yaşamı bir çoğumuz için yepyeni deneyimler ve sürprizler barındırıyordu. Belki de ilk defa ailemizden veya çevremizden ayrıldığımız; eğlenmeye, araştırmaya belki de kendimizi bulmaya geldiğimiz o büyülü yer. Bir çoğumuz için birçok değişim, hayal kırıklığı ve birikim sağlayan bu yıllar; yaş olarak da  yetişkinliğe adım atmanın sancılarını yaşadığımız döneme denk gelir. Bu yazıyı okurken kimimiz 20’li yaşların başında,kimimiz ilk yarısını bitirmiş olmanın belirsizliğinde, kimimiz de 30’lara yaklaşmanın telaşında olacak. Ama hangi parçasında olursak olalım ortak noktamız bu süreci yaşıyor olmak. Bazen duygusal bazen akademik bolca da ekonomik dertlerimizin bizi sürüklediği anları hatırlamak; ancak boğulmadan, yorulmadan, dünde ya da yarında kaybolmadan bugünü bulabilme uğraşından geçecek.

İyi bir iş, iyi bir gelecek, ya da hayata atılmadan önce dört-beş yıllık mola olarak başladığımız bu yolculukta birbirinden farklı insanlar, amaçlar, deneyimler gördük, görüyoruz. Hiç ilgilenmediğimizi düşündüğümüz o toplulukta inanamıyoruz yıllarımızın geçtiğine ya da heyecanla başladığımız bölümde geleceğe bakışımızın nasıl değiştiğine… İlk oturduğumuzda bize dünyanın en bakımsız ve sıkıcı gelen kantinlerinde hayatımızın en güzel anılarını biriktirebildiğimize. Üniversiteye ilk girdiğimizde bizi hayran bırakan binaların önünden her gün bir defa olsun kafamızı kaldırmadan geçebildiğimize. “Tamam, ben sanırım hayatım boyunca en iyi dostlarımı buldum.” dediğimiz kişilerin hayatımızdan nasıl geçip gittiğine. 

Kimimiz filmlerde gördüğü aşkı bulma umuduyla geçirdi sayısız buluşmaları, kimimiz olduğu yerde bekledi aşkın onu bulmasını. Kimimiz hiç oralı olmadı, kimimiz geleceğin kollarına bıraktı. Ancak bazılarımız; yürüdüğü yolda aynı derdi paylaştığında buldu, bazılarımız en çok çatıştığında. Bazılarımız bölümde notlarını paylaşırken buldu, bazılarımız çalıştığı iş yerinde. Bazılarımız kütüphane otomatında kafasını kaldırdığında karşılaştı, bazılarımız en çok eğlendiği yerde. Bazılarımızın sayısız buluşmaları sonuç verdi, bazılarımız vazgeçti. Kimimiz yanıldı, kimimiz konuşacak cesareti bulamadı. Belki de birçoğumuz yanından kim bilir kaç defa geçip gitti, ya da aşk bizi teğet geçti. 

Peki ya biz hayatımızda tüm bunlar olurken ne düşündük? Yaşamın telaşı içerisinde dönüp dururken kafamızın içinden neler geçiyordu? Değiştik, değişiyoruz ve tüm bunlar olup biterken sürükleniyor gibi hissediyoruz. Yetiştiremediğimiz ödevler, bursum kesilecek mi endişesi, acaba şu an benim hakkımda ne düşünüyor gerginliği, yüksek lisans mı yoksa çalışmak mı kararsızlığı, gelmeyen ringler, bitmeyen sınavlar… Hayatımızın bu gerçekleri değişimimize dönüp bakmamızı ve olan bitenden keyif almamızı her zaman mı engelliyordu? Elbette ki tablo bu kadar karamsar değil. Ancak çok defa kendimize eskiden sevdiğimiz şeyleri artık yapmıyor oluşumuz üzerinden yüklendiğimiz veya geçmişte istediklerimiz ve gelecekten beklentilerimizin uymadığına kafa yorduğumuz olmuştur. Bunlar bir ölçüde artık keyif aldığımız birçok şeyin değişmesi, sevdiğimiz insan tiplerinin başkalaşması, deneyimlerimizin bizim bakış açımızı değiştirmesinin de sonucudur. Her zaman süreç içerisinde bizi mutlu etmese de, sayısız buluşma örneğinde olduğu gibi, süreç bizi değiştirmiştir ve artık kendimizi tanıma yolunda ilerliyoruzdur. Geçmişte edindiğimiz sorumluluğun daha az olması her zaman bugün edindiklerimizin yük olması anlamına gelmez. Önyargılarımızın bizi birtakım davranışlardan geri çekmesi, sonu gelmez bir hareketsizlik döngüsü yaratmaz. Daha açık olduğumuz başka denklemler yaratır. Her yılın başında dilediğin “en mutlu yaş” o yılın başındaki sana aittir aslında, yılın sonunda bambaşka mutlu olduğun bir yaş dilemek tüm yılının beklentinin dışında gerçekleştiği anlamını taşımıyor olabilir. Üzüldüğümüz, beklediğimizi alamadığımız çokça an yaşansa da, göz açıp kapadığında geçiyormuş gibi giden yıllarda, olduğumuz kişiye bir parça daha ekliyoruz aslında. Bazı parçalarımız zaman içinde kopup gidiyor, bazıları değişiyor ve çokça da yenisi ekleniyor bu yaşlarda. Bu nedenle aldığımız yaralar, yaptığımız hatalar belki de kendimizi bulmamıza bir katkı sağlıyordur. Bulamasak da, bazen sağlık olsun diyip geçmek gerekebilir hayatın kaos ve karmaşıklığına. Geri de düşebiliriz, çıkabiliriz de. Aradığımızı bulabiliriz ya da en baştan arayabiliriz de. 20’li yaşların belirsizliğinin en güzel kısmı hala genç olmana izin veriyor oluşu. Her şey bittiğinde bir gün düzenin sıradanlığını ve başka arayışları düşünürken bulabileceğiz kendimizi. Bu da 30’lu yaşların konusu, yani geleceğin…

Gelecek bir şekilde oluşacak, her geçen gün adım adım ilerleyecek. Korkutucu olan onu henüz yaşamıyor olmak sadece. Tıpkı üniversiteye ilk adım attığımız zaman gibi… Geçmiş ise her geçen gün büyüyecek ve değişecek ona yüklediğimiz anlamlar da öyle. O yüzden bugün ikisinin de etkisinde olsa da gölgesinde kalmamalı. Yürüdüğümüz yolda bazen yalnızca yürüyor olmak bile değerli. Daha çok ana odaklanmak; zamanın, mekanın ve insanların farkında olmak hayatımızı değiştirmese de yolumuzu keyiflendirebilir. Geçmiş ve geleceğin kıskacında sıkışmak bazen yoldayken yanımızda olanları görmemizi zorlaştırabilir. Daha çok kafamızı kaldırıp etrafa bakmalı, o zaman yalnız olmadığımızı ve farklı deneyimlerle yolda birlikte yürüyor olduğumuzu göreceğiz. 


Editörler: Elif Gülare Çakır, Zeynep Sena Yüksel

BENZER İÇERİKLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sponsor

Bu platform Nish Digital tarafından desteklenmektedir.

POPÜLER İÇERİKLER