‘‘Yolda olmak bir hıza sahip olmayı gerektirir, aksi durum yolda durmaktır, durmak sıkıcıdır.“
(Kaybedenler Kulübü, 2011)
Hız, günlük hayatta hakkında çok konuşulmasa bile hayatımızın tüm akışını belirleyen unsurlardan biridir. Bazen yeteri kadar hızlı olamadığımız için büyük hatalar yaparız. Bazen çok düşük bir hız, salise farkıyla hayatımızı kurtarır. Sıkıcı bir hayat istemeyenler seçimlerini hep hızdan yana kullanmışlardır. Örneğin, hızlı trenler insanlara yetmemiş olmalı ki yüksek hızlı olanını da yapmışlar bunların. Peki hayatın her alanında daha hızlı opsiyonlar üreterek hayatın kendisini de mi hızlandırıyoruz yıllar geçtikçe? Acaba artık hayatı iki katı hıza mı aldık? Veya daha fazlasına…
Tarihte küçük bir yolculuk yaparak hayatımızın ne derece hızlandığına göz atalım. 100 yıl öncesinde, dün neler olduğunu öğrenmek için gazete almak gerekirdi. 60 yıl eskiye gittiğimizde radyolar bu konuda yardımcı oluyordu. 40 yıl öncesinde daha da gelişen teknolojinin en muhteşem ürünlerinden olan televizyonlarla, günde iki üç kez yayınlanan haber programlarından dün ve bugün gerçekleşen olayları takip etmek mümkündü. 2000’lerin başlarında popülerliği günbegün artarak tüm rakiplerini geride bırakan internetle oldukça hızlı bir ulaşım sağlanıyordu yeni haberlere. Ama daha önce de dediğimiz gibi, hep daha hızlı bir seçenek vardır. 10 yıldan beridir, sosyal medyanın sayesinde artık değil saat, dakika bile beklemek gerekmiyor. Yeni gelişmeler anında haber oluyor, hatta tartışılıyor. Haberleşmenin ve beraberinde hayatın hızı gün geçtikçe artmaya hala devam ediyor.
Bilim tabii ki buna kayıtsız kalmamıştı. 1999 yılında Robert V. Levine ve Ara Norenzayan ‘‘Hayatın Hızı’’ araştırmasında 31 şehri hız standartlarına göre incelemişlerdi. Sonuçlara bakılınca finansal olarak gelişmiş şehirlerde hayatın daha hızlı aktığı görülüyordu. Fakat bununla beraber hızlı şehirlerin insanlarında kalp rahatsızlıklarına daha sık rastlanmış, sigara içme oranlarının daha fazla olduğu görülmüştü. 2007 yılında yapılan başka bir araştırmanın sonuçları insanların önceki yıllarda olduğundan %10 daha hızlı yürüdüğünü gösteriyordu. Daha hızlı yürüyen insanlarda aynı zamanda daha hızlı yeme ve daha hızlı konuşma gibi alışkanlıklara da rastlanmıştı. Özetle, hayat kendi hızlanmasıyla kalmıyor; insanları da beraberinde süratli yaşam moduna geçiriyordu.
Hayatın hızının yüksek olduğu yerlerde insanların daha sabırsız olduğu da araştırmaların ilginç sonuçlarından biriydi. İnsanlar trafikte, market kuyruklarında, ATM’lerin önünde beklemeyi sevmiyor, sabırları hemen tükeniyordu. Sabırsızlık arttıkça hayat hızlandırılıyor, bununla da bir kısır döngü oluşuyordu. Daha hızlı, daha az zaman alan şeyler hep bir adım önde oluyordu. Bu, yaşamın her alanında böyleydi. Sanatı buna bir örnek olarak gösterebiliriz. Playlistinize bir göz atarsanız 70’lerde çıkan şarkıların sürelerinin günümüz şarkılarından çok daha uzun olduğunu görürsünüz. Şimdi 2 dakikalık şarkıları bile ileri sararken 50 yıl önce insanlar 7-8 dakikalık şarkıları sonuna kadar bıkmadan dinliyorlardı. Bu konu istatistiksel olarak araştırılmış ve ortaya oldukça enteresan veriler çıkmıştı. 2019 yılında Daniel Sanchez tarafından yapılan bir araştırmaya göre şarkı süreleri her geçen yıl azalmaya devam ediyor. 2014-2019 yılları arasında “Billboard Hot 100” şarkıları ortalama 20 saniye azalmıştır ve gelecek yıllarda daha da azalması muhtemel bir durumdur. Durumu daha da iyi anlamak adına Kendrick Lamar’ın 3 farklı albümünü ele alan araştırmacılar çok çarpıcı verilere ulaşmışlar. Albümlerden en eskisi olan “good kid m.A.A.d city” albümünde beşinci şarkı on dokuzuncu dakikada başlıyor. “To Pimp a Butterfly” albümünde ise beşinci şarkı on altıncı dakikada başlıyor. Lamar’ın son albümünde ise beşinci şarkı on ikinci dakikada başlayarak albümün geçen yıllarla beraber çok daha hızlandığını gösteriyor.
Yukarıdaki araştırma sonuçlarından da görüldüğü kadarıyla yaşamımız her alanda gün geçtikçe daha da hızlanmaya ve bizi de hızlandırmaya devam ediyor. İyi ve kötü taraflarıyla birlikte, bu artık alışmak zorunda olduğumuz bir durum halindedir ve insanlık olarak buna ayak uydurmalıyız. Etrafımızdaki her olgunun hızlı bir şekilde değiştiği, yenilendiği bu günlerde; kendi hayat ritmimizi bulmamız, hayatımızın hızını kontrol etmemiz dünyanın hızından geri kalmamamızı sağlayacak ve sağlıklı bir hayat yaşamamıza da yardımcı olacaktır.
Kaynakça:
Sanchez, D. (2019, January 18). What’s the Average Length of a Song? It’s Shorter Than You Think. Digital Music News. https://www.digitalmusicnews.com/2019/01/18/streaming-music-shorter-songs-study/
Levine, R. V., Norenzayan A. (1999, March 1). The Pace of Life in 31 Countries. Sage Journals. https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/0022022199030002003
What walking speeds say about us. (2007, May 2). BBC News. http://news.bbc.co.uk/2/hi/uk_news/magazine/6614637.stm
Film Adresi. (2021, May 5). Kaybedenler Kulübü [Video]. YouTube. https://youtu.be/sXCopYBtbao
aligntoday. (n.d.). Is Our Pace Life Getting Faster? aligntoday.com. Retrieved 2022, January 8, from https://aligntoday.com/blog/is-our-pace-of-life-getting-faster/
