ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu’ndeki 67 Yaş Kararına İlişkin Süreç

30 Nisan’da son dakika haberiyle 67 yaşlarını dolduran hocalarımızın sözleşmelerinin yenilenmeyeceği kararı hocalarımıza atılan bir mail ile bildirildi. Konu ile ilgili öncelikle bir kamuoyu yaratmak için bahar şenlikleri sürecinde eylemler yapıldı. Kampüs emekçilerinin bulunduğu KAMPÜS-SEN sendikası ve ODTÜ KKK bileşenleri tarafından oluşturulan Hocama Dokunma Platformu tarafından kararın detaylarını açıklayan bildiriler yayınlandı. Sonrasında kampus rektörü Nazife Baykal ile yaptığımız görüşmelerde kendisine kararın sebeplerini ve kararın sonuçlarını ne derece tarttığını, eğer tarttıysa ortaya çıkaracağı yıkımı nasıl telafi etmeyi ön gördüklerini sorduk.

Bu kararın alımında zaman zaman “Ankara kampusu ile uyum”, zaman zaman “yaşlanan hocaların verimsizleştiği”, zaman zaman da “T.C. yasalarına bağlı olarak emeklilik zorunluluğu” sebepleri öne sürüldü. Lakin, yaptığımız birden fazla görüşmede kararın alınması ile ilgili net bir sebep söylememesi bizi tedirgin eden faktörlerden yalnızca bir tanesi oldu.

Net bir açıklama yapılmamasının yanı sıra, sunduğu sebeplerin her birini kendisi ile tartıştık fakat tartışmalarımız ortak bir paydada buluşulamadı. “Ankara kampüsü ile uyum” sebebine karşın, Ankara kampüsündeki gibi hocaların çalışma koşulları, iş güvenlikleri ve emeklilik haklarının neden öncelikli tutulmadığını ve bazı bölümlerin öğretim programlarının dahi farklı olduklarını karşı argüman olarak sunduğumuzda cevap alamadık. 


20 Mayıs 2019 – Hocama Dokunma Platformu Yürüyüşü

“Yaşlanan hocaların” veya “biz gibi belirli unvana ulaşmış kimselerin” -Nazife Baykal’ın burada profesör kimliği ile konuştuğunu varsaydık- genel trendin de gösterdiği üzere verimsizleştiğini söylemesi üzerine hali hazırda yıllardır birikmiş ders değerlendirme formları, hocaların yayınları, danışmanlık yaptıkları öğrenciler gibi verilerin yok sayılıp öylesine yapılan bir tahmin veya varsayımın düpedüz yaş temelli ayrımcılık olduğunu açıkladık kendisine. Aldığımız cevap ise “Bireysel performans değerlendirmeleri imkansıza yakın derecede zordur çocuklar.” oldu. Ayrıca KAMPÜS-SEN yayınladığı bildiride akademide gençleşmeye karşı olmadığını lakin hali hazırda kampüsün öğretim elemanı eksikliği var iken işten çıkarmaların ‘yaş sebebi ile’ yapılmış kurumsal ayrımcılık olduğunu vurguladı.

Hocalarımızın ısrarla SGK ile güvence altına aldığını söyleyen Rektör Nazife Baykal’a, SGK’ya bağlı olmadıklarını ve SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu)’ nın Türkiye kurumu olduğunu söylediğimizde konu ile ilgili net bilgiye sahip olmadığını bize iletti. Emekli olmadıklarını söylediğimizde de emekli oldukları konusunda çok netti lakin K.K.T.C’de var olan SSD(Sosyal Sigortalar Dairesi)’ye ödemeleri yapılan hocalarımızın 25 yıl çalışmadıkları sebebiyle emekli olamadıklarını öğrendik. 3-4 yıl içerisinde emeklilik hakkı olan hocalarımızın bu karardan ötürü emekli olamadan işten çıkarıldıklarını kampüs akademisyenleri KAMPÜS-SEN sendikası vasıtasıyla rektörlüğe ilettiklerinde bizim karşılaştığımız sessizlikle karşılaştılar.

Kampüste bulunan beş profesörümüzden üçünün bu karar ile gitmesi ve birbiri ardına alınan yıkıcı kararlardan ve eleştirilere karşı yönetimin vurdumduymaz tavırlarından ötürü istifa eden yabancı uyruklu hocaların gidişi ile birlikte kampüs ciddi anlamda deneyimli akademisyen kaybı içerisindedir. Bu çoğu bölümü eğitim kalitesi bir yana programlarını açık tutması konusunda dahi riske sokmuştur. Bunun üzerine varılan ve varılabilecek tek sonuç kararı alan şahıs veya topluluğun aldıkları kararın yıkıcı sonuçlarına dair hiçbir fikirleri olmadığıdır.

Son olarak kampüs rektörü ile yaptığımız görüşmede açılan boşlukları kalan kısacık sürede nasıl dolduracağını sorduğumuzda kendisi konuşmasının ilk yarısında tam zamanlı ve yabancı uyruklu hocaların işe alınacağını ve ODTÜ standartlarından asla taviz vermeyeceğini söyledi. Konuşmasının diğer yarısında ise alım süreçlerinin uzun aylar sürdüğünü, bu sürecin ne derece meşakkatli olduğunu ve tam zamanlı hoca alımının ne derece zor olacağından bahsetti. Uçan hoca veya dönemlik hoca tekliflerini sunduğunda, bu hocaların öğrenciyi tanıyamadan gelip gittiği, hocalarla iletişim ve ulaşım sorunu olduğunu, hocaların aynı yatırımı yapmadıklarını açıkladık. Öyle ki uçan hocaların en büyük problemlerinden biri çoğu zaman referans dahi yazacak bir iletişimin kurulamaması. Bunun üzerine son çare olarak “genç ve dinamik ODTÜ mezunlarımız var” seçeneği sunuldu.

Var olan, son derece verimli, adanmış ve başarılı hocalarımızın yok yere -argümanlardan çıkardığımız üzere- işten atarak “hoca bulmak da imkansız şimdi” motifiyle mağduru oynamak ne akla ne de ahlaka uyan bir durum değildir, olamaz.  

20 Mayıs 2019 – Hocama Dokunma Platformu Yürüyüşü

Kararın geriye alımı için 600’ü aşkın dilekçeyi Hocama Dokunma Platformu olarak 20 Mayıs 2019’da rektörlük önüne yaptığımız yürüyüş ve eylemde, hocalarımızın da desteği ile teslim ettik. Kaybımızın “YALNIZCA” istifasını veren hocalarımız ile kalması şu durumdaki en büyük kazancımızın olması hepimizin için içler acısı bir tablodur. Kendi kampüsünde yarattığı kıyımı idrak dahi edemeyen bir yönetimin meşruiyeti söz konusu dahi olamaz. 

HOCAMA DOKUNMA PLATFORMU

KAMPÜS-SEN AÇIKLAMASI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz