Çoğumuz için “kütüphane otomatında sıra beklemek yerine göz attığımız sergi salonunun ismi”nden ibaret olan bir kütüphanecidir Furuzan Olşen. ODTÜ içinse böyle değerli bir kaynağın, kütüphanenin yaratılmasındaki başrollerden olup da kendisiyle ilgili kaynakların az oluşunun ironikliğinin yanında, biraz ondan bahsetmeye çalışalım.
13 Ağustos 1923 doğumlu olan Olşen, Ankara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1946’da mezun olmuştur ve takip eden 8 yılı Ankara Kız Lisesi’nin İngilizce öğretmeni ve idarecisi olarak geçirmiştir. Bu dönemlerde, Ankara Üniversitesi’nin kütüphanecilikle ilgili önemli bir girişimi olmuş, Kütüphanecilik Enstitüsü’nün temelleri atılmıştır. 1954-1955 döneminde ise Ford’dan alınan burs ve Adnan Ötüken’in -ki kendisine İl Halk Kütüphanesi’nden de aşinayız- verdiği derslerle de Kütüphanecilik Enstitüsü fiilen ve resmen başlamış olur. Furuzan Olşen ise, bu enstitünün ilk asistanı olarak atanmıştır. Hemen sonrasında, 1955’te, Ford bursu ile Amerika’da, Illinois Üniversitesi’nde kütüphanecilik üzerine yüksek lisans eğitimi almaya gönderilmiştir ve bir buçuk yılını da eğitim gördüğü üniversitenin kütüphanesinde asistan olarak geçirmiştir. Eğitimini tamamlamasının üstüne Türkiye’ye dönmüş ve 1957 Ekim’inde henüz şu anki kampüsünde olmayan, TBMM barakalarındaki ODTÜ Kütüphanesinde çalışmaya başlamıştır. 1959’da ise tekrar Illinois Üniversitesi Kütüphanesi’ne dönmüş ve takip eden iki yılı ODTÜ Kütüphanesi’ne daha faydalı olabilmek için birikim kazanma niyetiyle orada harcamıştır. 1961’den itibaren de 24 yılını, ODTÜ Kütüphanesi’nde geçirmiştir.
Olşen’in kütüphane için harcadığı emekler sadece teorik olmakla da kalmamıştır. Barakalar döneminden yeni kampüse, adeta kütüphanenin doğup büyümesinin destekçisi ve tanığı olmuştur. Örneğin kütüphanenin tasarımı ve inşaatı sırasında kampüsün mimarı Behruz Çinici’yle birlikte çalışmıştır. Ortaya çıkardıkları eserin gücü “Bauen + Wohnen” adlı Alman dergisinin 10. sayısının kapağında ve içeriğinde olmasından da anlaşılabilir.
Birlikte çalıştıkları dönemde ise Kemal Kurdaş’la ortak uğraşları sonucu yurt dışından büyük maddi yardımların ve kitap/dergi bağışlarının yapıldığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Öyle ki ODTÜ Kütüphanesi, dönemin çoğu kütüphanesinin üstüne bu çalışmalarla çıkmıştır. Mevcut kitapların çokluğu ve mevcut olmayan kitaplara erişimin kolaylığı da yine bu emeklerle başarılmıştır. Ayrıca Olşen, çalıştığı dönemde yurt içinden ve yurt dışından pek çok sosyal ve politik açıdan önemli kişiyi ODTÜ’de ağırlamıştır.
Yaşadığı süre boyunca kütüphanenin diri ve dinamik kalmasına kendini adayan Furuzan Olşen, 5 Haziran 2010’da vefat etti. 25 Kasım 2010 tarihinde de kendisi için düzenlenen anma töreninde, ODTÜ Kütüphanesi sergi salonuna ismi verildi. Müzik dinletilerinden tutun da öğrencilerin sadece sanatsallık güderek sunduğu üretimlere kadar, böylesine işlevsel bir kütüphanenin sergi salonuna ismi bahşedilen ve bunu sonuna kadar hak eden Furuzan Olşen’i saygıyla anıyoruz.
Kaynakça
ODTÜ Kütüphane Görsel Medya Arşivi
Sevgili Furuzan Olşen Teyzeme (Şemsa Olşen Güzeldere, 2010)
http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/611/607
http://bilgibelge.humanity.ankara.edu.tr/files/2015/06/60.-y%C4%B1l-Ankara-%C3%9Cniversitesi-Bilgi-ve-Belge-Y%C3%B6netimi-B%C3%B6l%C3%BCm%C3%BC.pdf